Funnel Modeliyle Disiplinlerarası, Stratejik ve Veriye Dayalı Yeni Nesil Ekonomist
Modern dünyada “uzmanlaşmak” sıklıkla bir başarı ölçütü olarak sunuluyor.
Ancak ekonomi gibi çok boyutlu, insan merkezli ve dinamik bir alanda yalnızca
dar bir alana odaklanmak, bütün resmi ıskalamak anlamına gelebilir.
Gerçekten etkili bir ekonomist; farklı alanları okuyabilen, teknik araçlara
hâkim olan ve tüm bu bilgileri stratejiye dönüştürebilen kişidir. Bunun içinse
klasik uzmanlık anlayışının ötesine geçmek gerekir.
Disiplinlerarası Bir Ekonomist Profili
John Maynard Keynes, 1924’te Alfred Marshall için yazdığı yazıda şöyle der:
“İyi bir iktisatçı; matematikçi kadar amansız, tarihçi kadar kapsamlı,
devlet adamı kadar amaçlı ve filozof kadar alçakgönüllü olmalıdır.”
Bu tanım, ekonominin disiplinler arası doğasını çarpıcı biçimde ortaya
koyar.
Bir ekonomist hem soyut hem somut düşünebilmeli; olayları sayısal olarak analiz
edebilmeli, geçmişi kavrayıp bugünü anlayabilmeli ve geleceğe dair tutarlı
hedefler koyabilmelidir.
Tarih, siyaset, sosyoloji ve psikolojiyi bilmeden ekonomi yalnızca teknik
bir modelleme çabasına dönüşür. Bu da analizi stratejiden koparır.
T-Modeli Artık Yetmiyor: Yeni Zihin Yapısı
“Funnel”
Uzun yıllar “T-şekilli uzmanlık” —bir alanda derinleşme, diğer alanlarda
genel bilgi sahibi olma— ideal olarak sunuldu. Ancak günümüz ekonomist profili
için bu model yetersiz kalıyor.
Çünkü ekonomi pratiği artık:
- Geniş bir kavrayış,
- Çok sayıda teknik beceri,
- Derin bir düşünsel bütünlük gerektiriyor.
Bunun için daha doğru yapı: Funnel (huni) modeli.
Funnel yapısı şöyle işler:
- Geniş taban: Tarih, siyaset, sosyoloji, psikoloji ve
teknoloji gibi alanlarda genel bilgi,
- Orta kademe: Ekonometri, veri analizi, finansal
okuryazarlık gibi teknik yetkinlikler,
- Dar uç: Derin ekonomi bilgisi, analitik tutarlılık ve stratejik düşünce.
Uygulama Alanına Göre Değişen Yetkinlik Profilleri
Funnel
modelinin uygulanışı, ekonomistin çalıştığı sektöre göre farklılaşır. Kamu
politikası, reel sektör stratejisi ya da finansal piyasalar gibi alanların her
biri; farklı bilgi setleri, teknik araçlar ve odak noktaları
gerektirir.
- Kamu tarafında çalışan bir ekonomist,
toplumsal yapı ve kamu yararını merkeze alan disiplinlerarası bir bakış
açısına sahip olmalıdır.
- Reel sektörde çalışan bir ekonomist,
işletme, finans ve veri analiz becerilerini stratejiyle birleştirmelidir.
- Finansal kuruluşlardaki ekonomist ise,
getiri-riski optimize eden analizleri yapabilecek teknik derinliğe sahip
olmalıdır.
Ancak hepsi
için ortak olan şudur: Sağlam bir ekonomi temeli, analitik düşünme gücü ve
stratejik perspektif.
Ekonomist Yazılımcı Değildir; Stratejik Karar Üreticisidir
Python, R, Stata gibi araçlar artık ekonomistlerin olmazsa olmaz araç
setinde yer alıyor. Ancak burada kritik fark şudur: Ekonomist, sıfırdan
algoritma yazmak zorunda değildir.
Görevi; veriyi anlamlandırmak, analizi stratejiye dönüştürmek ve karar
destek sistemleri oluşturmaktır.
Kod yazmak, yazılım üretmek için değil; stratejik analiz ve karar
mekanizmalarını desteklemek için öğrenilir.
Araçlar amaç değildir. Amaç: Etki üretmek, strateji geliştirmek ve doğru
kararı desteklemek.
Gerçek Gözlem: Şirketler Bu Profili Ne Kadar Arıyor?
Finera olarak son 1,5 yılda farklı sektörlerde edindiğimiz deneyimler
gösteriyor ki: Şirketlerin yalnızca %1’lik bir bölümü bu çok yönlü, stratejik
düşünceye sahip ekonomist profilini gerçekten talep ediyor — ve buna uygun
ücretlendirme yapıyor.
Oysa bu profile olan ihtiyaç çok daha yaygın. Finans, pazarlama, üretim,
insan kaynakları ve yönetim gibi pek çok birim; veri odaklı, stratejiyle
düşünebilen çok yönlü uzmanlara ihtiyaç duyuyor.
Peki Bu İhtiyaç Neden Karşılıksız Kalıyor?
1. Farkındalık var, yatırım yok: Bazı şirketler stratejik uzmanlığın önemini kavrıyor, ancak bu düzeyde bir yetkinliğe yatırım yapmıyor.
Kalite istiyor ama ucuza çözüm arıyor.
2. Ücret belirleyici, nitelik arka planda: Başta düşük ücret sınırı belirleniyor ve bu ücrete razı olacak kişi bulunmaya çalışılıyor.
Niteliğe değil, maliyete göre işe alım yapılıyor.
3. En risklisi: Farkında olmayanlar: Bazı yöneticiler ihtiyaçlarını dahi fark etmiyor. Gelişmiş uzmanlığı anlamadığı için “gereksiz” buluyor.
Konunun dışına itiyor çünkü kontrolü kaybetmekten çekiniyor.
Ve işin özü şu: Nitelikli bir uzmanı istihdam etmek yalnızca teknik bir
karar değil; yetki devretme cesareti ve kendini geliştirme iradesi
gerektirir.
Sonuç: Geleceğin Ekonomisti Kimdir?
Geleceğin ekonomisti:
- Geniş düşünebilen ama odağını kaybetmeyen,
- Teknik araçlara hâkim ama teorik temeli
sağlam,
- İnsan davranışını anlayan ama veriye dayalı
konuşan,
- Python, R, Stata gibi araçları stratejik
analiz için kullanabilen,
- Veri analizi yapabilen ve bunu anlamlı
çıktılara dönüştürebilen,
- Disiplinleri birleştirip iş ve politika
stratejisine çevirebilen kişidir.
Tüm teknik beceriler, bir amaç için kullanılır:
Karar destek üretmek, öngörü sağlamak ve etki yaratmak.
Funnel modeli, bu çağın
ekonomistini tanımlar.
Ve bu model yalnızca bireysel gelişimin değil, kurumsal dönüşümün de
anahtarıdır.
Peki bir soru, Türkiye’deki üniversitelerin kaç tanesi günümüz ihtiyaçlarına
uygun ekonomist yetiştiriyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder