26 Aralık 2019 Perşembe

Kanal İstanbul Yapılabilir mi? Yapılmalı mı?

Elbette yapılabilir. Zira gerekli kaynağı ayırdıktan sonra yapılamayacak mühendislik projesi pek azdır. Fakat yapılmalı mı sorusunun cevabı sizin tercihinizle ilgili. Çevreye olan zararı, işin hukuki boyutu, çarpık şehirleşme yaratacağı gibi konular başka uzmanlık konuları olduğu için biz meselenin iktisadi yönüne bakalım.

Çed raporuna göre kanal 75 milyar TL’ye mal olacak. Yani yaklaşık olarak 13 milyar$. Peki kanal bittikten sonra getirisi ne olacak? Gerçekten yılda 7-8 milyar$ para kazanacak mıyız? Bu rakamlar oldukça ütopik maalesef. Hali hazırda İstanbul boğazından elde ettiğimiz gelir 312 milyon$. Belirlenen geçiş ücretleri oldukça düşük durumda. Son açıklamalarda kanalın Montrö Sözleşmesi'ne de aykırılık teşkil etmeyeceği söyleniyor. Bu durumda gemileri, daha az ücret ödeyerek boğazdan geçmek yerine, daha fazla ödeyerek kanaldan geçmeye nasıl zorlayacağımız tam bir muamma. Kaldı ki dünyanın en önemli iki kanalı olan Süveyş ve Panama kanallarının bile yıllık geliri bu rakamlara ulaşamıyor. Tüm Afrika kıtası’nı dolaşmayı önleyen Süveyş Kanalı’nın yıllık geliri 5,5, Amerika Kıtası’nı dolaşmayı önleyen Panama Kanalı’nın geliri 3,5 milyar$ civarında. Ve bu kanallar alternatifsiz. İstanbul Boğazından geçen gemi sayısı her yıl azalırken ve ucuz bir alternatife sahipken Kanal İstanbul’dan nasıl çok para kazanacağız? Bu konuyla ilgili detaylı bilgi için Teyit.org’un incelemesini okuyabilirsiniz.

Yatırımın maliyeti kadar önemli bir diğer unsur da yatırımın alternatif maliyetidir. Diyelim ki iş yerinizden aldığınız maaşınızdan gıcır gıcır bir 200 TL'lik banknotu oğlunuza verip markete gönderdiniz. (Hoş bankadan avans çekmiş de olabilirsiniz. Bir farkı yok.) Lazım olan şeyleri almasını istediniz. Eşek değil ya biliyordur ne lazım olduğunu uzayda yaşamıyor bu çocuk diye düşündünüz. Fakat sizin çocuk gitmiş piyasada 75-80 TL’ye satılan bademi kilosu 120 TL’den almış. Hem de tam bir kilo. Birazda çerez, cips, içecek falan almış. Kalan 30 liraya da ekmek, yoğurt, yumurta almış. Eve gelince çileden çıktınız tabi. Evde bulgur yok, pirinç yok, fasulye- nohut yok. Aylardır et, haftalardır tavuk yememişsiniz. Çoluk çocuk yiyecek sebze lazım, meyve lazım. Sizin çocuk gidip parayı bademe, çereze vermiş. Bide size hava atıyor. Yıllardır alışveriş yaparsın baba bir badem bile alamazdın!!! İşte kanal macerası evde kaynayacak çorba, yarına pişecek aş yokken eldeki parayla çerez almak gibidir. Badem tabi ki çok faydalıdır ve enerji verir. Fakat öncelik sıralamasında nerede olduğunu asgari ücretli bir vatandaşa sormak gerek.

Fransızlar 2017 yılında Opel’i 1,3 milyar avroya aldılar. Gereken iyileştirmeleri yaptıktan sonra 2018 yılında Opel 859 milyon avro kar elde etti.(kaynak) Opel bugün yaklaşık 35.000 kişi istihdam ediyor. Çinliler ise 2010 yılında Volvo’yu 1,8 milyar dolara aldı. 2018 yılı karı yaklaşık 1 milyar dolar. Volvo dünya genelinde 45.000 kişiyi çalıştırıyor.(kaynak) Türkiye bir yılda yaklaşık 45 milyar dolardık doğalgaz ithal ediyor. Bu doğalgazın önemli bir bolümü ile elektrik üretiyoruz. Doğalgaz ile çalışan santrallerimizin toplam kapasitesi 25.670 mw. Tek başına Akkuyu Nükleer Santrali ise 4.800 mw kapasitede olacak. Akkuyu’nun maliyeti ise 20 milyar dolar civarında. Ve yıllık elektrik ihtiyacımızın yaklaşık %8'ini karşılayacak. Kanal İstanbul için harcanacak para ile bunlar gibi birçok alana yatırım yapabilirsiniz. Yüzlerce teknolojik araştırmaya melek yatırım yapabilirsiniz. Üniversitelerin materyallerini tamamen yenileyebilirsiniz.  Uzay araştırmalarında kullanabilirsiniz. İstihdam yaratacak yatırımlar yapabilirsiniz.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2012’den beri kentsel dönüşüme ayırdığı bütçe 11 milyar lira civarında. Dilerseniz ülkenin kentsel dönüşümünü bile tamamlayabilirsiniz.(kaynak) 

Tüm anlatılanların özeti, dilerseniz 200 lira ile pazar market alışverişi yapıp iki hafta karnınızı doyurabilir dilerseniz badem, çerez alıp bir akşamda hepsini mideye indirebilirsiniz. Hatta dilerseniz karnınızı daha iyi doyurmak için 200 lirayı sermaye yapıp akşamları işportacılığa çıkar, gelirinizi ve refahınızı artıracak ek kazanç sağlayabilirsiniz. Tercih tamamen size ait.

Fakat öyle birşey var ki en kötüsü. Ne biliyor musunuz? Yankesicilik. Alın teri olan 200 liranın dolmuşta cebinizden yürütüldüğünü düşünün. En kötüsü bu sanırım.  (https://www.bloomberght.com/dhmi-tav-a-ataturk-havalimani-icin-389-milyon-euro-tazminat-odeyecek-2242789) Yani önce paranıza sahip çıkmanız, sonra da en uygun tercihi yapmanız gerek. Seçim sizin.


          


          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder