Elbette yapılabilir. Zira gerekli kaynağı
ayırdıktan sonra yapılamayacak mühendislik projesi pek azdır. Fakat yapılmalı
mı sorusunun cevabı sizin tercihinizle ilgili. Çevreye olan zararı, işin hukuki
boyutu, çarpık şehirleşme yaratacağı gibi konular başka uzmanlık konuları
olduğu için biz meselenin iktisadi yönüne bakalım.
Çed raporuna göre kanal 75 milyar TL’ye
mal olacak. Yani yaklaşık olarak 13 milyar$. Peki kanal bittikten sonra
getirisi ne olacak? Gerçekten yılda 7-8 milyar$ para kazanacak mıyız? Bu rakamlar
oldukça ütopik maalesef. Hali hazırda İstanbul boğazından elde ettiğimiz gelir
312 milyon$. Belirlenen geçiş ücretleri oldukça düşük durumda. Son
açıklamalarda kanalın Montrö Sözleşmesi'ne de aykırılık teşkil etmeyeceği
söyleniyor. Bu durumda gemileri, daha az ücret ödeyerek boğazdan geçmek yerine,
daha fazla ödeyerek kanaldan geçmeye nasıl zorlayacağımız tam bir muamma. Kaldı
ki dünyanın en önemli iki kanalı olan Süveyş ve Panama kanallarının bile yıllık
geliri bu rakamlara ulaşamıyor. Tüm Afrika kıtası’nı dolaşmayı önleyen Süveyş
Kanalı’nın yıllık geliri 5,5, Amerika Kıtası’nı dolaşmayı önleyen Panama
Kanalı’nın geliri 3,5 milyar$ civarında. Ve bu kanallar alternatifsiz. İstanbul
Boğazından geçen gemi sayısı her yıl azalırken ve ucuz bir alternatife sahipken
Kanal İstanbul’dan nasıl çok para kazanacağız? Bu konuyla ilgili detaylı bilgi
için Teyit.org’un incelemesini okuyabilirsiniz.
Yatırımın maliyeti kadar önemli bir diğer
unsur da yatırımın alternatif maliyetidir. Diyelim ki iş yerinizden
aldığınız maaşınızdan gıcır gıcır bir 200 TL'lik banknotu oğlunuza verip
markete gönderdiniz. (Hoş bankadan avans çekmiş de olabilirsiniz. Bir farkı
yok.) Lazım olan şeyleri almasını istediniz. Eşek değil ya biliyordur ne lazım
olduğunu uzayda yaşamıyor bu çocuk diye düşündünüz. Fakat sizin çocuk gitmiş
piyasada 75-80 TL’ye satılan bademi kilosu 120 TL’den almış. Hem de tam bir
kilo. Birazda çerez, cips, içecek falan almış. Kalan 30 liraya da ekmek,
yoğurt, yumurta almış. Eve gelince çileden çıktınız tabi. Evde bulgur yok,
pirinç yok, fasulye- nohut yok. Aylardır et, haftalardır tavuk yememişsiniz.
Çoluk çocuk yiyecek sebze lazım, meyve lazım. Sizin çocuk gidip parayı bademe,
çereze vermiş. Bide size hava atıyor. Yıllardır alışveriş yaparsın baba bir
badem bile alamazdın!!! İşte kanal macerası evde kaynayacak çorba, yarına
pişecek aş yokken eldeki parayla çerez almak gibidir. Badem tabi ki çok
faydalıdır ve enerji verir. Fakat öncelik sıralamasında nerede olduğunu asgari
ücretli bir vatandaşa sormak gerek.
Fransızlar 2017 yılında Opel’i 1,3 milyar
avroya aldılar. Gereken iyileştirmeleri yaptıktan sonra 2018 yılında Opel 859
milyon avro kar elde etti.(kaynak) Opel bugün yaklaşık
35.000 kişi istihdam ediyor. Çinliler ise 2010 yılında Volvo’yu 1,8 milyar
dolara aldı. 2018 yılı karı yaklaşık 1 milyar dolar. Volvo dünya genelinde
45.000 kişiyi çalıştırıyor.(kaynak) Türkiye bir yılda
yaklaşık 45 milyar dolardık doğalgaz ithal ediyor. Bu doğalgazın önemli bir
bolümü ile elektrik üretiyoruz. Doğalgaz ile çalışan santrallerimizin toplam
kapasitesi 25.670 mw. Tek başına Akkuyu Nükleer Santrali ise 4.800 mw
kapasitede olacak. Akkuyu’nun maliyeti ise 20 milyar dolar civarında. Ve yıllık
elektrik ihtiyacımızın yaklaşık %8'ini karşılayacak. Kanal İstanbul için
harcanacak para ile bunlar gibi birçok alana yatırım yapabilirsiniz. Yüzlerce
teknolojik araştırmaya melek yatırım yapabilirsiniz. Üniversitelerin
materyallerini tamamen yenileyebilirsiniz. Uzay araştırmalarında
kullanabilirsiniz. İstihdam yaratacak yatırımlar yapabilirsiniz. Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2012’den beri kentsel dönüşüme ayırdığı bütçe 11
milyar lira civarında. Dilerseniz ülkenin kentsel dönüşümünü bile
tamamlayabilirsiniz.(kaynak)
Tüm anlatılanların özeti, dilerseniz 200
lira ile pazar market alışverişi yapıp iki hafta karnınızı doyurabilir
dilerseniz badem, çerez alıp bir akşamda hepsini mideye indirebilirsiniz. Hatta
dilerseniz karnınızı daha iyi doyurmak için 200 lirayı sermaye yapıp akşamları
işportacılığa çıkar, gelirinizi ve refahınızı artıracak ek kazanç
sağlayabilirsiniz. Tercih tamamen size ait.
Fakat öyle birşey var ki en kötüsü. Ne biliyor musunuz?
Yankesicilik. Alın teri olan 200 liranın dolmuşta cebinizden yürütüldüğünü
düşünün. En kötüsü bu sanırım. ( https://www.bloomberght.com/dhmi-tav-a-ataturk-havalimani-icin-389-milyon-euro-tazminat-odeyecek-2242789)
Yani önce paranıza sahip çıkmanız, sonra da en uygun tercihi yapmanız gerek.
Seçim sizin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder