1. Suudi Arabistan’ın Değişen Rolü: Sermaye Veren
Ülkeden Sermaye Arayana
Uzun yıllar boyunca petrol gelirleri
sayesinde küresel finans sisteminde sermaye ihraç eden başlıca ülkelerden biri
olan Suudi Arabistan, bugün farklı bir dönemece girmiş durumda. Bloomberg
verilerine göre, 2025’in ilk çeyreğinde bütçesini dengeleyebilmek için ortalama
96 dolar, PIF’in taahhütleri dahil edildiğinde ise 113
dolar seviyesinde bir petrol fiyatına ihtiyaç duyuluyor. Ancak Brent
petrol şu sıralar 65 dolar civarında, bu da Suudi mali dengesi
için sürdürülebilir olmayan bir tabloyu ortaya koyuyor.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın
önderliğindeki mega projeler (NEOM, spor organizasyonları, kültürel
etkinlikler, küresel konferanslar) ciddi maliyetler doğuruyor. Ancak
bu yatırımlar henüz istikrarlı nakit akışı sağlamadığı için, Suudi Arabistan artık
net bir sermaye tüketicisi konumuna geldi.
2. Arz Kesintisi Artık Kolay Değil: Suudilerin
Alışkanlıkları ve Jeopolitik Gerçeklik
Geçmişte OPEC ve özellikle Suudi
Arabistan, petrol fiyatlarını desteklemek için üretimi kısarak küresel arzı
yönetebiliyordu. Ancak bugün:
·
ABD kaya petrolü üretimi çok daha esnek.
·
İran gibi ülkelerin potansiyel geri dönüşleri
arzı artırabilir.
·
Suudi Arabistan’ın dev altyapı ve sosyal
harcamaları nedeniyle gelir ihtiyacı yüksek, bu da gönüllü
üretim kesintilerini zorlaştırıyor.
Kısacası, geçmişte arzı kısarak fiyatı
yukarı taşıma alışkanlığı, bugünkü mali ve siyasi koşullarda kolay
uygulanabilir değil. Suudi Arabistan gibi ülkeler artık yüksek üretim
düzeyini korumaya mecbur.
3. Çin ve Elektrikli Kamyon Devrimi: Talebi Yapısal
Olarak Düşürüyor
Petrolün kullanım alanlarına
bakıldığında:
·
%64,5’i ulaşım (kara, hava,
deniz),
·
%16,6’sı enerji dışı uygulamalar
(petrokimya gibi),
·
Kalan kısmı sanayi, konut ve diğer alanlarda
kullanılıyor.
Bu tablo, ulaşım sektörünün petrol
talebinde merkezi bir rol oynadığını gösteriyor. Burada da Çin’de
yaşanan dönüşüm oyunun kurallarını değiştiriyor:
·
Çin elektrikli otomobilde tam bir devrim
yaşıyor. Kısa zamanda pazarın baskın çoğunluğu elektrikli olacak.
·
Çin, dünyanın en büyük ikinci kamyon
pazarı. CATL gibi firmalar sayesinde batarya değişim
istasyonlarıyla 5 dakikada batarya swap’ı mümkün hale geldi.
·
Bu teknoloji, ağır ticari araçların
(kamyon, otobüs vb.) hızla elektrikliye geçmesini sağlıyor.
Birkaç yıl içinde Çin’de satılacak
kamyonların yarısının elektrikli olması bekleniyor. Bu, sadece binek
araçlarda değil, yük taşımacılığında da petrol talebini kökten
azaltabilecek bir kırılma anı demek.
4. Sonuç: Petrol Kullanılacak, Ama Oyun Değişti
·
Petrol talebi sıfıra inmeyecek; havacılık,
petrokimya, savunma gibi sektörler varlığını sürdürecek.
·
Ancak ulaşımda yaşanan dönüşüm,
özellikle Çin öncülüğünde, talebi yapısal olarak aşağı çekiyor.
·
Diğer yandan Suudi Arabistan gibi üreticiler
arzı kısamayacak kadar gelir bağımlısı hale geldi.
Bu dinamikler birleştiğinde, orta-uzun
vadede petrol fiyatlarında yukarı yönlü baskının zayıflayacağı, aşağı
yönlü baskının ise güçleneceği bir ortam oluşuyor. Fiyatlardaki yükselişler ancak
ani jeopolitik veya arz kaynaklı şoklarla mümkün olabilir; bu da
petrol piyasasının yeni bir denge arayışında olduğunu
gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder