25 Mayıs 2025 Pazar

Petrolün Geleceği

1. Suudi Arabistan’ın Değişen Rolü: Sermaye Veren Ülkeden Sermaye Arayana

Uzun yıllar boyunca petrol gelirleri sayesinde küresel finans sisteminde sermaye ihraç eden başlıca ülkelerden biri olan Suudi Arabistan, bugün farklı bir dönemece girmiş durumda. Bloomberg verilerine göre, 2025’in ilk çeyreğinde bütçesini dengeleyebilmek için ortalama 96 dolar, PIF’in taahhütleri dahil edildiğinde ise 113 dolar seviyesinde bir petrol fiyatına ihtiyaç duyuluyor. Ancak Brent petrol şu sıralar 65 dolar civarında, bu da Suudi mali dengesi için sürdürülebilir olmayan bir tabloyu ortaya koyuyor.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın önderliğindeki mega projeler (NEOM, spor organizasyonları, kültürel etkinlikler, küresel konferanslar) ciddi maliyetler doğuruyor. Ancak bu yatırımlar henüz istikrarlı nakit akışı sağlamadığı için, Suudi Arabistan artık net bir sermaye tüketicisi konumuna geldi.

2. Arz Kesintisi Artık Kolay Değil: Suudilerin Alışkanlıkları ve Jeopolitik Gerçeklik

Geçmişte OPEC ve özellikle Suudi Arabistan, petrol fiyatlarını desteklemek için üretimi kısarak küresel arzı yönetebiliyordu. Ancak bugün:

·         ABD kaya petrolü üretimi çok daha esnek.

·         İran gibi ülkelerin potansiyel geri dönüşleri arzı artırabilir.

·         Suudi Arabistan’ın dev altyapı ve sosyal harcamaları nedeniyle gelir ihtiyacı yüksek, bu da gönüllü üretim kesintilerini zorlaştırıyor.

Kısacası, geçmişte arzı kısarak fiyatı yukarı taşıma alışkanlığı, bugünkü mali ve siyasi koşullarda kolay uygulanabilir değil. Suudi Arabistan gibi ülkeler artık yüksek üretim düzeyini korumaya mecbur.

3. Çin ve Elektrikli Kamyon Devrimi: Talebi Yapısal Olarak Düşürüyor

Petrolün kullanım alanlarına bakıldığında:

·         %64,5’i ulaşım (kara, hava, deniz),

·         %16,6’sı enerji dışı uygulamalar (petrokimya gibi),

·         Kalan kısmı sanayi, konut ve diğer alanlarda kullanılıyor.

Bu tablo, ulaşım sektörünün petrol talebinde merkezi bir rol oynadığını gösteriyor. Burada da Çin’de yaşanan dönüşüm oyunun kurallarını değiştiriyor:

·         Çin elektrikli otomobilde tam bir devrim yaşıyor. Kısa zamanda pazarın baskın çoğunluğu elektrikli olacak.

·         Çin, dünyanın en büyük ikinci kamyon pazarı. CATL gibi firmalar sayesinde batarya değişim istasyonlarıyla 5 dakikada batarya swap’ı mümkün hale geldi.

·         Bu teknoloji, ağır ticari araçların (kamyon, otobüs vb.) hızla elektrikliye geçmesini sağlıyor.

Birkaç yıl içinde Çin’de satılacak kamyonların yarısının elektrikli olması bekleniyor. Bu, sadece binek araçlarda değil, yük taşımacılığında da petrol talebini kökten azaltabilecek bir kırılma anı demek.

4. Sonuç: Petrol Kullanılacak, Ama Oyun Değişti

·         Petrol talebi sıfıra inmeyecek; havacılık, petrokimya, savunma gibi sektörler varlığını sürdürecek.

·         Ancak ulaşımda yaşanan dönüşüm, özellikle Çin öncülüğünde, talebi yapısal olarak aşağı çekiyor.

·         Diğer yandan Suudi Arabistan gibi üreticiler arzı kısamayacak kadar gelir bağımlısı hale geldi.

Bu dinamikler birleştiğinde, orta-uzun vadede petrol fiyatlarında yukarı yönlü baskının zayıflayacağı, aşağı yönlü baskının ise güçleneceği bir ortam oluşuyor. Fiyatlardaki yükselişler ancak ani jeopolitik veya arz kaynaklı şoklarla mümkün olabilir; bu da petrol piyasasının yeni bir denge arayışında olduğunu gösteriyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder